Yaşam

Kahvehane Geleneği

Osmanlılarda Kahvehane

 

Kahvehane geleneği, Osmanlı döneminden bu yana severek tükettiğimiz Türk kahvesinin yolculuğu ile paralel olarak günümüzde de yolculuğunu sürdürüyor. Osmanlı döneminde ilk açılan kahvehanelerden bugüne kadar uzanan, hatta son dönemlerde oldukça genişleyen kahve dükkânı zincirleri popülaritesini korumaya devam ediyor. Eski dönemlerde olduğu gibi, bugün de çoğu kahvehanede ve gençlere yönelik açılan kahve dükkânlarında tavla ve nargile gibi gelenekler de devam ediyor.

1500’lü yıllardan bu yana tütün kullanımı ile daha da çok yayılan kahvehaneler, İstanbul’dan sonra sırasıyla Venedik, Londra ve Paris’e kadar uzandı. Bazı ülkelerde “Yunan kahvesi” olarak da bilinen Türk kahvesi, sunumuyla da fark yaratıyor.

Sunum

 

Kahvehanelerde sunulan ve evlerimizde yaptığımız Türk kahvesi, farklı sunum seçenekleriyle kahve keyfine ayrı bir zevk katıyor. Bilindiği gibi yanında mutlaka soğuk bir bardak su ile ikram edilen Türk kahvesi, alternatif olarak şerbet, meyve suyu gibi tatlı içecekler ve yanında lokum, helva gibi tatlı seçenekleriyle de servis edilebiliyor.

Kavrulmuş taze kahve çekirdeklerinin öğütülmesi ile hazırlanan Türk kahvesinin su ile birlikte servis edilmesinin sebebi, aslında kahve içtikten sonra değil, kahveyi içmeden önce tüketilmesi içindir. Bunun amacı da su içerek ağzın diğer tatlardan arındırılması ve kahveye hazır hale gelmesidir. Bir rivayete göre de misafire ikram edilen kahvenin yanındaki su, misafirin aç olup olmadığını öğrenmek içinmiş; misafir ilk olarak suyu içerse aç olduğu, kahveyi içerse tok olduğu anlamına gelirmiş.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu